8 Şubat 2018 Perşembe

Yeni Haikular - Kadir Aydemir


YENİ HAİKULAR / Kadir Aydemir


*
Budala arı
Konup durgun suya
Herkesi uyandırdı

*
Bulutlu bir gün
Sanki hiç gitmeyecek
Cırcırböceği

*
Susmadı rüzgâr
Her şey yorgun
Onu dinlemekten

*
Denizin yuvarladığı taşlar
Kimsenin bilmediği-
Bir oyun mu bu?

*
Ay yok bu gece
Yönünü bulamıyor
Ne korkuluk, ne kuş.

*
Sessizce dinliyordu örümcek
Bugün yaşadıklarımızı
Yaşamadıklarımızı-


24 Kasım 2017 Cuma

SOLUCANIN ŞİİRİ: HAİKU - Kadir Aydemir

Solucanın Şiiri: Haiku / Kadir Aydemir

Haiku; nasıl sade ve narin bir şiir. Fazla sözü ve kabalığı kaldırmıyor yapısı. O, doğa ve insan arasında bir köprü şiiri adeta. Japonca ve Türkçenin yapısal farkları dolayısıyla 5-7-5 hece sistemiyle değil de, daha kurgusuz ama savruk olmayan haiku şiirlerini seviyorum. 5-7-5 yapıyla, kendi kendine doğarsa şiir, elbette ki daha da güzel.
Haiku yalın doğa şiiridir. Zorlamaya, masa başı eziyete pek gelmiyor. Düşünün; yağmur yağıyor ve eski bir sokakta yürüyorsunuz. Şemsiyeniz açılmıyor. İşte o an yağmurun ne kadar güzel olduğunu “duyumsuyorsunuz”… Yağmuru ve havada asılı olan milyonlarca su taneciğini, belki de içlerinden birini düşünüyorsunuz. Bir su taneciği nedir ki? Ama bütün dünya yansıyabilir onun yüzüne. Küçük bir böcek için dev bir dalgadır o. İşte haiku şiiri, gelişmiş bir algı biçimi istiyor şairde. Şair görebilmelidir bir kartal gibi. -Yağmura dönelim. Her yer ıslak, yağmur durdu bakın, solucanlar uzayıp gidiyor oysa. Kent insanı apartmanlarda, eviçlerinde bir duvar kenarındaki örümceğe ve onun evine bile tahammül edemiyor. Küçük sinekler: İğrenç. Arılar: Öldürülmeli!
            Haiku evren şiiridir. Küçük canlıların, doğa olaylarının, kırkayakların, kelebeklerin imparatorluğudur. Solucanın yağmur sonrası topraktan çıkıp –neden? hep merak ederim ve  nereye?- uzayıp kısalışı ölüm ve yaşamdır sanki. Bir sonsuz saattir incecik gövdesi. Ben varoluşumuzu düşünürüm her solucan görüşümde. Bir yaprakta saklanan su, göldür kuşlar için.
Haiku şiirini seviyorum çünkü beni alıp çocukluğuma götürüyor ansızın. Çok iyi bir şiir disiplini kazandırmasının yanında “görmeyi”, “duymayı”, “susmayı” geliştiriyor… Şair bir an için duyargalarının, kanatlarının, yüzgeçlerinin olduğunu duyumsuyor.
            İlk şiir kitabım “Sessizliğin Bekçisi”, haiku şiirlerinden oluşuyordu. 35 haiku için ressam İbrahim Çiftçioğlu desenler çizmişti. Haiku maceram böyle başladı. Çok fazla kaynak yok ülkemizde, ben de bulabildiğim tüm haiku kitaplarını, çevirileri, üzerine yazılmış yazları okumuştum. “Dikenler Sarayı”ndan önce “Sessizliğin Bekçisi”ni yayımlamam, biraz da yalınlaşma isteğimden kaynaklanıyordu. Doğa, aşk, insan, zaman… ve ölüm. Haiku hepsini kapsıyordu bana göre.

            Haiku şiiri yazmak çok kolay görünür, ama aslında zor bir şiir tekniğidir. Şaşırtmaca, mevsimin belli edilişi, her sözcüğün şiirin içine sinmeyişi gibi birçok özel ayrıntısı vardır. Her üç dizelik şiir haiku olamaz. Uzun bir ön çalışma istiyor ona giden yol. Ve üç dizelik bir şiircik için aylarca düşündüğümü bilirim. Bu, bendeki “kolay beğeniyi” yok eden sihirli bir formüle dönüştü zamanla. Sabır ve disiplin şair için çok önemli iki silahmış, öğrendim. Haiku benzersiz bir vizördür. Uzak yakın çağrışımlarla doludur içi ve dışarıda bıraktıkları. Haiku şairi doğanın küçük, değersiz bir parçası olduğunu kabullenmeli öncelikle. Biz neyiz ki kuşların sanatı, arının bakış açısı ve kelebeğin yolculuğu yanında?..

Kadir Aydemir

SEKİZ HAİKU

HAİKULAR / Kadir Aydemir

I
Bir kertenkele,
Kuyruksuz ve uyuşuk
...Kıvrılıyor, su...

II
Yaprak düşüyor,
Kalbimi tutuyorum
Eylül, bir kadın?

III
Yüzümde
Sokaklar
Veremediğim papatyalar gibi...

IV
Bu ne gürültü
Tırtıllar, kuşlar
Düşünüyoruz.

V
Yoruyor
Düşünmek
Kayan yıldızın adını.

VI
Göğe eğilmiş
Dilenciler
Uyuşan ağaçlarla

VII
Ardımda kayalar
Dağın
Omuzları.

VIII
Çizgiler, diyor ırmak
Rüzgarın alnıma
Bıraktığı tuğra.

Kadir Aydemir

16 Ekim 2017 Pazartesi

HAİKU NEDİR

HAİKU

Haiku; 16. yüzyılda ortaya çıkıp 17-19. yüzyıllarda gelişen üçlü dizelerle yazılan, 17 heceden (5/7/5) oluşan, konusunu genellikle mevsimlerden, yılın ilk ayından, doğadan ve insandan alan lirik bir Japon şiir tarzıdır. Birinci ve üçüncü dizeleri beşer, ikinci dizesi ise yedi hecelidir. Hokku, hayku, haikai da denilir. Bu şiirlerde çoğu zaman Budizm, Taoizm ve yerel inançları simgeleyen doğa imgeleri kullanılır. Japon edebiyatına özgü bu şiir biçimi, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında Batı ülkelerinde de belli bir yaygınlık kazanmıştır. Gelmiş geçmiş en önemli haiku şairleri; Matsuo Başo, Taniguçi Buson, Kobayaşi İssa ve Masaoka Şiki gibi Japon şairlerdir. Türkiye'de Türkçe şiirde haiku tarzında şiirler yazmış olan bazı şairler şunlardır: Orhan Veli, İlhan Berk, Sina Akyol, Turgay Kantürk, Coşkun Yerli, Enis Batur, Mustafa Köz, İbrahim Berksoy, Oruç Aruoba, Gökçenur Ç. ve Kadir Aydemir.

Türkçede yayımlanan ilk haiku şiir dergisi, Kadir Aydemir'in yayına hazırladığı Haikum'dur.